Site icon İsnetus

Sivrisinek

Son bir kaç akşamdır akın akın saldırmaya başladılar. tabii ben de karşı taarruza geçtim ve çok sayıda sivrisineği katlettim. henüz kimyasal bir saldırıya geçmedim ama ciddi ciddi düşünüyorum.

sivrisinekleri öldürürken içimde bir parça rahatsızlık vardı. neticede Allah’ın bir mahlukunu acımadan telef ediyorum. ama elimden bir şey gelmiyor. içimdeki avcı otomatikman harekete geçiyor ve sivrisineği duvara mıhlıyor. işin garip tarafı, bu mahluk duvara yapışınca içten içe büyük bir zevk alıyorum. yüzümde hain bir tebessüm hasıl oluyor.

tabii sivrisineklerin katledilmesi kimsenin umurunda olmaz. sinek öldürüyorum diye kimse beni kınamaz. ama bir kedi öldürseydim şimşekleri üzerime çekerdim.

evet o zaman sorayım size!

bir sivrisineğin kediden ne farkı var?

sonuçta ikisi de can taşıyor ve ikisi de Allah’ın bir mahluku. kedi öldürmek sivrisinek öldürmekten neden daha vahim olsun ki? bir iki sene önce haberde görmüştüm. suriye’de aç kalan bir adam kediyi kesip tencereye koymuş, pişiriyordu. var mı ona laf edebilecek babayiğit?

demek bu alemde her işin ölçüsü, limitleri var. o ölçü aşılmadıkça suç teşkil etmiyor.

bu bağlamda sivrisineklerin vazifesinin de, bize belli bir deneyimi yaşatmak olduğunu düşünüyorum. vazifelerine o kadar bağlı ve emirlere o denli itaatkarlar ki, kamikaze gibi ölümleri pahasına görevden kaçmıyorlar.

bakın bütün bunları bana düşündürten şu küçük, uçan ve sokan acaip yaratıklar. sivrisinek denen yaratık olmasaydı bunları nasıl düşünecektim?

Exit mobile version