Allah'ı Bilmek (Marifetullah)Din, Evrensel Düzen ve SünetullahDua Mekanizması ve Bumerang Kanunuibadetistiğfar-tövbeOruçSevap ve Günah

Bela ve Sıkıntılardan Kurtulmanın Yolu

Öncelikle her türlü bela ve sıkıntının dahi ancak hakkın izni ve takdiriyle geldiğini bilmemiz gerekiyor.

bela gelmez hak yazmayınca
hak yazmaz kul azmayınca

hayır ve şerrin allah’tan geldiğine inanmak tevhidin olmazsa olmaz bir şartıdır. ancak biz meselemizi rasyonel bir şekilde işleyebilmek için zat mertebesine kadar çıkmayacağız. onun yerine konumuzu esma mertebesinden ele alacağız. zira esma mertebesini atlayıp doğrudan zat mertebesinden değerlendirme yapmak, düşük bilinçlerde son derece sığ bir din anlayışına yol açmaktadır. bu nedenle esma mertebesinin hakkını vermeden asla zat mertebesine çıkmayalım. esma mertebesinden değerlendirme yaptığımızda ise ortaya şöyle bir tablo çıkmaktadır:

evren bütünleşik ve yekpare bir yapıdır ve tek yapı olarak işleyen bir sistem ve düzendir. bu düzen kendisine yapılan her türlü etkiye, o etkiyi nötrleyecek şekilde karşıt ve otomatik tepkiler üretir. ne mikro ne de makro alemde hiçbir mahluk bu etki-tepki prensibinden kaçamaz.

her insan düşünceleri, niyetleri ve fiilleri ile sürekli bu düzene müdahale eder; dolayısıyla da düzenin otomatik olarak ürettiği karşıt hamlelere veya tepkilere maruz kalır.

pozitif yönlü üretimler pozitif karşılık ile, yani bir nevi ödüllendirme ile sonuçlanırken; negatif üretimler de bela ve musibetler olarak, yani bir nevi cezalandırma olarak karşılık bulmaktadır.

mesela kişinin negatif birikimi veya negatif karma puanı belli bir noktaya ulaştığında o kimsenin malı çalınmaktadır veya şiddete uğramaktadır veya kaza geçirmektedir; hatta öldürülmektedir vs…(her suçun cezası kendi cinsinden ve suçun derecesi ile orantılı olarak gelir. yani evrende kısas prensibi geçerlidir. bu konunun ayrıntısı çok olduğundan, yazıyı uzatmamak için kısaca değinip geçiyoruz).

diğer yandan bizdeki negatif birikimin veya negatif karmanın yalnızca kendi işlerimize bağlı olduğunu sanmayalım. eğer atalarımız negatif işlerle meşgul olmuş kimseler idiyse, bize yüklü bir negatif karma miras bırakmış olabilirler. böyle bir durum ise bizim daha bebeklikten itibaren başımıza envai çeşit sıkıntıların gelmesine sebep olabilir. unutmayalım evren tıkır tıkır işleyen bir sistemdir ve otomatik tepkiler üretir. nasıl ki bebekler kütle çekim kanunundan muaf değillerse, evrenin negatif karmaya karşı otomatik ürettiği tepkilerden de muaf değildirler.

ancak iyi haber şudur ki, gerek hendi üretimimiz olan gerekse atalarımızdan intikal eden negatif karmadan kurtulmanın yolları vardır:

1. istiğfar başta olmak üzere tüm zikir, tesbihat, namaz ve sair ibadetler…(bu nedenle en azından her gün 100 “estağfirullah” çekmeyi ihmal etmememiz gerekiyor).

2. oruç: çokça oruç tutan kimselerin negatif karması hızla sıfırlanır. en büyük şerlerden bile çokça oruç tutarak kurtulmak mümkündür.

3. fakir ve muhtaçlara maddi veya her türden yardımda bulunmak: zor durumda kalmış insanlara yardım edenlerin negatif karması sıfırlanır. bu durumda üzerlerine gelmesi kesinleşmiş bela, musibetler dahi kalkar.

ve şunu da aklımızdan asla çıkarmayalım: ne şeytanlar ne de şeytan hükmündeki insanlar(hırsızlar, uğursuzlar, caniler, katiller), hatta yırtıcı hayvanlar ve haşerat dahi kendi kendilerine bağımsız kararlar alıp bize gelişigüzel musallat olamazlar. onlar evrenin birer dişlisi ve görevlisidirler. evren de bize, ancak bizim halimize göre davranır. bu nedenle korkmamız gereken mahlukat değil, yalnızca kendi negatif kayıtlarımızdır.

isnetus 21.01.2024 12:00 ~ 12:46

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu