Gönül huzurunun yokluğu.
evet arkadaşlar gönlünde huzuru yakalayamamış insanın yapabileceği bir şey yoktur; çaresiz çabucak ulaşılabilecek yüzeysel çözümlere başvurmak zorunda kalacaktır. aksi takdirde kişideki iç gerilim birike birike patlama noktasına gelecektir ki, o noktada işin sonu kötüdür.
ancak şunu da önemle belirteyim ki, yüzeysel çözümler adı üstünde yüzeyseldir ve yalnızca geçici ve arızi(eğreti) çözüm sunarlar. geçici bir rahatlamadan sonra (zaman içinde) iç gerilim tekrar yükselmeye başlar ve tekrar yüzeysel çözümlere başvurma ihtiyacı doğar. bu döngü sonsuza kadar tekrarlanabilir; araya hastalık veya ölüm girmedikçe…(yüzeysel çözümlerin çoğunun sonu da mutlaka bedensel çöküş ve hastalıklar olmaktadır)
peki nedir bu yüzeysel çözümler?
1. alkol
2. uyuşturucu
3. seks
4. yemek( fazla kilolu olmanın sebebi budur. yoksa gönlünde huzur olan insan, sadece vücudunun ihtiyacı kadar yemekle yetinirdi ve bu ona çok kolay gelirdi)
5. tatil (yeni yerler görmek geçici rahatlama sağlar. tatil olgusunun günümüzde geldiği nokta sağlıklı değildir)
6. dizi, film, sinema, tiyatro, futbol vs. ile gaflete dalmak(bunlar da bir tür mental uyuşturucudur. ancak aşırıya gitmedikçe “bunlardan kaçının” dememiz doğru olmayacaktır; çünkü her ne kadar bir tür uyuşturucu olsalar da diğerlerine nazaran ehven sayılırlar.
7. iş
8. spor yapmak dahil çeşitli hobiler
(…)
esasen tüm bu sıkıntılarımızı kaynağında yok etmek için bize müthiş bir silah verilmiş durumdadır; o da namazdır. normalde namaz kişiye verdiği gönül huzuru ile aklınıza gelebilecek tüm beşeri sıkıntıları kaynağında yok edebilmektedir.
ancak günümüz ortamında maalesef namaz(izahı uzun nedenler yüzünden) gönül huzuru vermez olmuştur. zira namaz artık sadece şekilden ibaret kalmıştır. yoksa gönle huzur verebilecek bir namaz, kişiyi tüm kötülüklerden kesin olarak alıkoyardı. o yüzden mevlana bu gerçeğe atfen yeni bir kavram ihdas etmek zorunda kalmıştır ve ona “gönül namazı” demiştir.
peki bu gönül namazına nasıl ulaşacağız veya namazımızı gönül huzuru verecek şekilde nasıl kılmayı başaracağız?
her gün bir parça mesnevi okumakla belki o yolun giriş kapısına ulaşmış oluruz. artık gerisi kişinin gayretine ve nasibine kalmış…
