Tevhid AnlayışıMesnevi Kıssaları

Köpek

Mesnevi’deki aslan, kurt ve tilki’nin ava çıkma hikayesini duymayan kalmamıştır sanırım. duymayan bilmeyen kaldıysa da google’dan bulup okuyuversin bir zahmet.

o kıssadaki aslan karşısında hak iddia eden kurdu, siz isterseniz köpek olarak da alabilirsiniz. esasen kurt ve köpek bire bir aynı manayı temsil ederler veya kurt köpeğin biraz daha üst oktavlısıdır diyebiliriz belki.

kurt veya köpek, madde ve tabiat seviyesine düşmüş bilincin mükemmel bir tezahürüdür. bunlar sürüler halinde yaşarlar ve sürü içinde hiyerarşik bir yapılanma oluştururlar. belirli bir avlanma bölgeleri vardır ve o bölgenin sınırlarını idrarla işaretlerler. o bölgeye giren başka bir sürüye de ölümüne saldırırlar.

dikkat edin, insanlar dahi maddi yaşantı itibariyle kurt veya köpek sürülerine çok benzerler. tıpkı onlar gibi hiyerarşik toplumlar oluştururlar. her sürünün kendine ait belirli bir toprak parçası(hayat alanı) vardır. sınırları duvarlar, tel örgüler, mayınlarla işaretli ve koruma altındadır. birbirlerinin sınırlarına tecavüz ettiklerinde de kan gövdeyi götürür. insanların kavgada çok gelişmiş silahlar kullanması işin özünü değiştirmemektedir. neticede hepsi serengeti düzlüklerinde hayatta kalma mücadelesinden ibarettir.

diğer yandan, kurt veya köpek seviyesi bilincin en temel özelliği beş duyu algı limitlerinde oluşturduğu şartlı reflekslerle hareket etmesidir. pavlov’un köpeği zil çalınca et geldiğini öğrenmiştir. artık ondan sonra hep zil çalınca et bekler. bir nevi etin zilden geldiğine itikat eder ve etin asıl verenini görmez olur.

tabiat ve madde seviyesine inmiş olan insan bilincinin dahi pavlov’un köpeğinden farkı kalmaz. yer içer, dünyanın tüm nimetlerinden faydalanır; ama o nimetleri veren asıl eli asla görmez. kendi çalışmasını, şansı, devleti, işvereni vs. rızkını veren olarak görür. halbuki onlar tıpkı bankamatik misali arada enstrüman konumundadırlar. gerçekte tüm mahlukata çeşit çeşit vesilelerle rızkını veren ancak allah’tır.

tüm hastalara, hekimler başta olmak üzere, değişik vesilelerle şifa veren ancak allah’tır. allah sana şifa vermek dilememişse, kaç hekime gidersen git; illa bir şeyler ters gider, uygun düşmez ve sen bir türlü şifa bulamazsın. eğer allah senin şifa bulmanı dilemişse, bir de bakarsın ki, en uygun vesile birden karşına çıkıvermiş. diğer tüm manaları da bu örneklere kıyas edebilirsiniz…

işte tevhid budur; yani evrendeki tüm oluşları çekip çeviren ilahi eli görebilmektir. bunun tersi de o eli görmeyip, aradaki enstrümanları gerçek bilmektir. işte bu yüzeysel ve beş duyu şartlanmışlığı içindeki kısıtlı görüş, köpek(madde ve tabiat) seviyesi bilince aittir. bu nedenle köpek seviyesi bilinç necistir.

tilki ise öyle değildir. tilki, mülkün(evrenin) sahibinin ve çekip çeviricisinin aslan(tanrı) olduğunu bilir ve ona göre hareket eder. tilki, hakikat ehlinin sembolüdür.

bir gün sokaklarımızın köpeklerden arınmış ve tilkilerce süslenmiş olması dileğiyle…zira insanların günümüzde köpeklere aşırı düşkünlük göstermesi ve köpeklerin her yeri istila etmiş olması, ne yazık ki madde ve tabiat seviyesine inmiş ve tevhidden uzaklaşmış olmanın bir tezahürü ve göstergesidir.

(bkz: çözüm tilki/#125002531)

isnetus 20.06.2023 11:31

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu