– Son 300 yıldır, ufak fasılalar haricinde, ruslar hep türklerin can düşmanı olmuştur.
– 1700’lerden itibaren osmanlı doğal yaşlanma sürecinin sonuna gelip ölüm döşeğine düştüğünde, ruslar fırsattan istifade osmanlı’dan parça parça toprak koparmış, balkan milletlerini bağımsızlık için kışkırtmış ve en sonunda da osmanlının gırtlağına çökmüş ve istanbul önlerine kadar gelmiştir.
– ancak rusya gibi zinde bir devletin anadolu ve boğazları ele geçirmesi anglo-saksonlar için büyük risktir. bu nedenle anglo-saksonlar olaya müdahil olmuş ve rusları durdurmuşlardır.
– ruslar, çok istemelerine rağmen, uzun süre anglo-sakson korkusundan osmanlı aleyhine harekete geçememişlerdir.
– almanya bir dünya gücü olarak ortaya çıkıp anglo-saksonlara meydan okuduğunda ve birincil tehdit düzeyine yükseldiğinde, ingiltere almanya’ya karşı rusya’ya ittifak önermiş ve desteğine karşılık da osmanlı üzerindeki rus emellerine koyduğu çekinceyi kaldırmıştır.
– ancak rusya’da komünist devrimin gerçekleşmesi tarihi rus emellerini sekteye uğratmıştır. ruslar içinde bulundukları iç ve dış zorluklar nedeniyle ikinci dünya savaşı sonrasına kadar bir daha türkiye’yi tehdit edememişlerdir.
– ikinci dünya savaşının galiplerinden olan rusya artık kendini güçlü hissettiği için tekrar eski politikasına dönmüş ve türkiye’den boğazları ve bir kısım doğu anadolu topraklarını talep etmiştir.
– o devirde türkiye geri kalmış bir tarım ülkesi konumundadır. dolayısıyla rusya’ya karşı duracak gücü yoktur. türkiye ancak anglo-sakson ittifakına yani nato’ya dahil olarak kendini rus şerrinden kurtarabilmiştir.
– ruslar bu noktada asla durmamış ve türkiye’yi açıkça işgal edemediklerinden, içten ele geçirme planlarını yürürlüğe koymuşlardır. türkiye’de hızla yükselen sol ve sosyalist akımlar işte o planın ürünleridir. türkiye’nin solcu ve sosyalistleri farkında olarak veya olmayarak rusya’nın türkiye üzerinde yürüttüğü beşinci kol faaliyetinin ve gizli işgal planının araçları olmuşlar ve bizatihi kendi milletlerinin canına kast etmişlerdir.
– bu noktada elbette nato güçleri de boş durmamış ve rus gayretlerini boşa çıkarmak için karşıt güçleri örgütlemişlerdir. bunlar ülkücüler ve kontr-gerilladır. buna rağmen solcularla baş edemeyince tsk’nın darbe yapmasını sağlamışlardır.
– sovyetler birliği 1990’da çöktükten sonra türkiye’nin anglo-saksonlar nezdinde değeri kalmamıştır. bundan sonra türkiye’ye köpek muamelesi yapmaya başlamışlar ve her türlü aleyhte faaliyeti pervasızca ve umursamadan uygulamaya koymuşlardır.
– anglo-saksonlar birinci operasyonla rusya’yı çökertmişler, ikinci operasyonla da onu almanya veya japonya gibi sinirleri ameliyatla alınmış itaatkar ülke pozisyonuna getirmeyi ummuşlardır. işte ukrayna-rusya savaşı bu ikinci operasyondur.
– ancak ukrayna-rusya savaşı anglo-saksonların istediği gibi gitmemiştir. onlar köhne rusya’nın bu savaş esnasında tamamen biteceğini, rusya’da yeni ve işbirlikçi bir hükümetin kurulacağını hesaplamışlardı. ancak rusya ne yapmış etmiş ve tekrar toparlanmayı başarmıştır(rusya’nın yıllık top mermisi üretimi 3,5 milyondur ve bu rakam nato ülkelerinin toplam üretiminin 3 katıdır). kısacası artık rus ayısı uyanmıştır. ukrayna savaşı da rusya için bir aşı hükmüne girmiştir.
– son aylarda anglo-saksonların türkiye’ye gülücükler atmasının sebebi işte budur. ciddi bir rus tehditi karşısında türkiye tekrar değerli müttefik konumuna yükselmiştir.
– anglo-saksonlar için rusya karşısına ukrayna gibi nefesi çabuk tükenen bir güç yerine, türkiye gibi kaslı bir devletin çıkarılması adeta rüya tablosudur. bu nedenle anglo-saksonlar türkiye ve rusya arasını bozmak için ellerinden gelenin en iyisini yapacaklardır.
– türkiye’nin çıkarı ise tam simetrik bir politikadır ve ismet paşa’nın ikinci dünya savaşı esnasında izlediği diplomasinin bir benzeridir. yani türkiye kesinlikle anglo-saksonlara yanaşık ve dost durmalı, ancak rusya ile de çatışmaya asla girmemelidir. anglo-saksonların nüfus, toprak alanı, hammadde kaynakları ve üretim güçleri ve etki alanında bulundurduğu ülkeler göz önüne alındığında, onlarla düşman olmak rasyonel aklın kabul edebileceği bir iş değildir.
– bizim için rüya tablosu ise anglo-saksonların rusya üzerinde bir pirus zaferi kazanmasıdır. yani rusları bitirirken kendilerinin de bitmesidir. böylece üçüncü bir güç olarak türk-islam medeniyeti aradan sıyrılacak ve küresel bir güç konumuna yükselecektir.
