Putlardan kurtulmak zorların zoru bir iştir.
kişinin kalbinde(altbeyninde) allah’tan başka her ne varsa, o aynen bir puttur.
eğer elimizde bir kalp(altbeyin) dedektörü olsaydı, insanların çeşit çeşit putlara tapmakta olduğunu görürdük: para, kadın(veya erkek), makam ve mevki, güç, itibar, şöhret bunlardan başlıcaları olurdu; ayrıntıda ise saymakla bitmezdi…
dış dünyadaki putlar, ancak insanın iç dünyasındaki putların dışa yansıması ve projeksiyonu oldukları için reddedilmişlerdir. içteki putları kırmadan dıştaki putları kırmanın fazla bir değeri olmaz. eğer içteki putlar tümüyle temizlenmişse, o zaman dış dünya lebaleb tanrı ve tanrıça heykelleri ile dolsa, hükmü ve etkisi yoktur.
peki kimler putperest ve kimler haniftir? (hanif kalbini tamamen hakka çevirmiş kişiye denir. putperestin tam zıttıdır).
bizim müslümanların çoğunun zannettiği gibi lafla ve bir takım şekli kabullerle olacak iş değildir bu. zikir olmadan putları kırmak mümkün olmaz.
klasik tasavvufi tabirle söylersek “nefy ve ispat muamelesi tamam olmamış herkes” öyle veya böyle putperesttir.
kıbleye karşı abdestli olarak otur, gözünü kapa ve bin kez “lâ ilâhe ğayruk” de ve buna yetmiş gün devam et. bakalım içinden neler çıkıyor, sen bile şaşıracaksın.
lâ= yok
ilâhe= ilah
ğayruk= senden gayrı(allah’ım)
