AteizmCennet ve CehennemDiyalektikİdeolojiPeygamberlerSiyasetTarihToplumsal BilinçToplumsal Düzen

Ateist Birinin Bir Dava Uğruna Ölümü Göze Alması

Adalet asıldır. onun tersi olan zulüm ise gerçek bir varlık olmayıp, adaletin tecelli etmemesi halidir.

ışık asıldır. onun tersi olan karanlık ise gerçek bir varlık olmayıp, ışığın ortaya çıkmaması durumudur.

iyilik veya hayır asıldır. onun tersi olan kötülük ve şerler ise iyilik ve hayrın terk edilmesi ile ortaya çıkarlar.

antitez veya karanlık kutup unsurlarının tamamı bu şekilde oluşurlar. kendi başlarına var olmaları imkansızdır. tezin inkar edilmesi, karşıt kutba savrulmaya yol açar. böylece aynı bilinç düzeyinde ama tam ters kutupta karanlık bir kopya ortaya çıkar.

ancak biz günlük hayatın verdiği yanılsama ile antitezleri hep gerçek varlıklar zannederiz. oysa onların hakikati yoktur ve yalnızca ters kutuptaki karanlık gölgelerdir.

tezi ve ona bağlı tüm alt kategorileri ortaya koyan peygamberler olmuştur. ilk toplumsal düzeni kuran onlardır. kısacası insanlığa ışığı peygamberler getirmiştir. yeryüzünde insanlık adına ne varsa son tahlilde tamamı peygamberlere aittir. bu nedenle peygamberler olmasaydı medeniyet olmazdı. peygamberler olmasaydı, insanlar basit aletler kullanabilen ilkel hayvanlar olarak mağaralarda yaşamaktan öteye gidemezlerdi. aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, o ilkel hayat hiç değişmezdi.

yine adına din dediğimiz ilk total dünya görüşünü ortaya koyan da onlardı. bu nedenle sahte dünya görüşlerinin tamamı aslın karanlık ve kötü birer kopyalarıdır. komünizm, faşizm, ideolojik milliyetçilik türevleri ve sair izmler hep kötü ve karanlık din taklitleridir. dolayısıyla tersinden de olsa aslının unsurlarını barındırırlar.

böylece esasen maddeden öte varlık tanımayan bir komünist, ideolojisi için ölüme gider. düşünün! ölünce toprak olacağını kabul etmiş biri, ideolojisi için kendini patlatıyor… son anlarında bile kanıyla yere “devrim” yazan komünistler vardı bir zamanlar.

bunlar güya böylece ölümsüz olduklarını vehmederler. devrim şehidi olunca yoldaşlarının dillerinde, gönüllerinde yaşamaya devam edeceklerini düşünürler. dinlerdeki şehitlik kavramının ters dönmüş halidir bu ve esasen bir maddeci için külliyen saçmalıktır. sen itikadınca ölüp toprağa dönüşüyorsun ve bilincin sıfır oluyor. sen algılamadıktan sonra tüm dünya senin için kutlamalar düzenlese ve hep seni ansa ne olacak?

ama yok…o devrimci bir kez “asla” maruz kalmış ve onu idrak etmiştir. ondan sonra artık şehitlik kavramını karşıt ve karanlık kutupta üretmek çok kolaydır.

ve cehennem de işte böyle ortaya çıkar. zira yüksek bilincin olmadığı madde seviyesi tabiattır ve hayvanların ortamıdır. hayvanlar için cehennem söz konusu olamaz. zira hayvanlar ters kutba savrulup cehennem üretme kapasitesinden yoksundurlar.

insanlar ise bunu yapabilir. tezi inkar ederek ters kutupta karanlık kopyayı yani cehennemi üretirler. evet her insan veya toplum, kendi cehennemini kendi üretir.

isnetus 04.10.2023 10:26

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu