Aydınlık vs. KaranlıkTasavvuf (Seyr-i Süluk)Tasfiye ve Tezkiye Süreci

Süreyya Yalçın’ın Eriyip Bitmesi

Bilimperest camianın huyudur; onlar karşılaştıkları herhangi bir probleme hemen latince bir terim yapıştırırlar. ondan sonra problemi çözmüş edalarıyla ortalıkta dolanmaya başlarlar. halbuki hiçbir şeyi çözdükleri falan yoktur. kendini açlığa mahkum eden kadınlar için yaptıkları da bundan ibarettir.

tasavvufi ekollerden kimileri altbeynin hayvaniyetten kurtarılması, terbiye edilmesi ve frekansının yükseltilmesi için riyazet(uzun süreli açlık ve az yeme rejimleri) yoluna başvurmuşlardır. bu rejim esnasında çok az yemek yerler. günde bir kase mercimek çorbası vs. gibi…

uzun süre bu şekilde yapılan rejimlerle altbeyni tamamen temizlemişler ve gayet başarılı sonuçlar elde etmişlerdir. ancak sonraki devirlerde gelen sufiler, riyazet yönteminin pek çok yan etkisinin ve zararlarının olduğunu fark edince başka yöntemlere kaymışlardır.

uzun süre uygulanan az yeme rejimleri kesinlikle altbeyni arındırır ve frekansını yükseltir. ancak burada ince bir nokta vardır. eğer bu uygulamayı yapan kimse iman nuruna sahipse ve islamın temel ölçülerine her daim riayet ediyorsa, altbeyin arınma seyrini nur boyutu itibariyle yapar. aksi takdirde sadece enerji boyutu itibariyle bir arınma ile yetinmek zorunda kalır.

bu demek oluyor ki, riyazet kişiyi mutlaka ama mutlaka arındırmakta ve yükseltmektedir. bu yükseliş iman sahipleri için evliyalık yolunda olmaktadır. imanı olmayanlar da firavunların, deccalların yolunda mesafe kaydetmektedir.

daha önce pek çok entryde bahsedildiği gibi, nur boyutu seyrinin enerji boyutunda dahi kabuk neviinden bir izdüşümü vardır. deccalların ve firavunların gittiği yol işte odur. bunlar o yolda gitmekle evrenin enerji boyutu itibariyle sırlarına vakıf olurlar. madde ve enerjiye dair pek çok ilme kavuşurlar. kimileri bu ilimlerle harikulade haller dahi gösterebilirler. astroloji, tarot, büyü ilmi, reiki vs. hep enerji boyutu ilimlerindendir. ancak bunlar sadece o ilimlerin cüzi bir kısmıdır. oranın daha öyle acaip ilimleri vardır ki, dudak uçuklatır. ahir zamanda müslümanların “deccal” namını verdikleri bir şahıs çıkacak ve bir işaretiyle yağmur yağdıracak, ölüleri diriltecektir. deccal o derecede enerji boyutu ilimlerinin üstadı olacaktır. ancak bu ilimlerin hepsi şerdir. zira enerji boyutu, nur boyutunun önünde bir bariyerdir. oraya takılıp kalan, ölümünden sonra dahi o boyutta yani enerji, nar, ateş veya cehennem boyutunda kalmış olur.

günümüzde çok az yiyerek kendini mutlu hissedenler esasen haklıdırlar. onlar aklen değil ama kalben, yani his mertebesinde açlığın faziletlerini anlamışlardır. çok az yiyerek altbeyinlerindeki hayvani yırtıcılığı yok ederler. böylece iç alemlerindeki çatışma son bulur. evham, kaygı, endişe, korku vb. olumsuz duygular sırra kadem basar. yerini huzur ve mutluluk alır. iman sahiplerinde bu huzur hakiki, diğerlerinde sûrîdir(yüzeyseldir). yani sadece beyin kimyasına ve nörotransmiterlere hasrolmuştur. doğal bir serotonin ve dopamin patlaması ile mutlu mesut yaşar giderler. tabi işi beslenme yetersizliğinden ölüp gidecek kadar ileri götürmezlerse.

isnetus 22.08.2023 09:12 ~ 09:31

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Açlık acayip deneyimler yaşatabilir insana. (kendimden biliyorum gözlerimin görmesi bile düzelmişti) vücutta fiziksel rahatlık, inflamasyon (iltihap) ve inflamasyon ile seyreden hastalıklarda kayda değer iyileşme sağlar. cilt güzelliği için yok avakado yağı bazlı yok doğal yok kimyasal şeylere para harcamaya gerek yok. açlıkla sivilcelerden (en az 4 gün tam açlık yalnızca su içmek ile) ve yağlanmadan arınabilirsiniz. yiyecek bir şey bulamadığında vücut kendinde bulunan iltihabı (otofaji denilen mekanizma ile) yiyor. Vücut toksik maddelerden arınıyor (oruç tut sıhhat bul) fiziksel hastalıklar büyük ölçüde düzeliyor. Çok yemek tüm hastalıkların başıdır hadisi şerifinin madde yönünden izahı da burada devreye giriyor. mutlaka bu hadisin bir de manevi yönü vardır ama hem maddi hem manevi açıdan kesinlikle doğru bir sözdür. (zaten rasulullah söyler de yalan veya boş söz olur mu hiç mümkün mü) enerji boyutu itibariyle dediğiniz mana bu mu bilemem ama madde yönünden tescilli faydalı bir yol olduğu kesindir. denemek isteyenlere az açlık süresi ile başlayıp yavaş yavaş aç kalma süresini artırmasını tavsiye ederim. birden açlığa girmek zordur ayrıca alışkın olmadığınızdan dolayı şeker düşüklüğü sebebiyle günlük işlerinizi yapamazsınız.

    1. İmam Rabbani hz. Mektubatında açlık konusunda ölçülü olmayı tavsiye ediyor. Ölçülü ama sürdürülebilir olan az yeme yönteminin, uzun süreli açlıktan daha faydalı olduğunu vurguluyor. Uzun süreli açlıklarda ip incelerek bir süre sonra kopma riski ile karşılaşılabilir. Bu durumda açlığın sürdürülebilir olması yitirilir ve hatta haddini aşan zıddına döner hesabı oburlukla karşı karşıya kalınabilir. Bu konuya ilişkin İsnetus yorumlarına ”ölçülü yemek” etiketinden ulaşabilirsiniz. https://www.isnet.us/tag/olculu-yemek

      Not: Siteye yöneltilen sorulara ilişkin cevaplar bizzat İsnetus tarafından değil, site yönetimi tarafından yanıtlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu