Allah'ı Bilmek (Marifetullah)DiyalektikHayatın Anlamı

Annenin Senin Ölmeni İstemesi

Çoğu insan fizyolojik olarak yetişkinliğe ulaşsa da altbeyin yaşı itibariyle çocuk kalıyor. adam 30-40 yaşına gelmiş ama akıl yaşı olarak ilkokul çocuğu seviyesinde kalmış. dolayısıyla koca koca adamlar çocukluk travmaları içinde debelenip duruyorlar.

istersen iyi bir çocukluk yaşamış ol istersen de kötü, netice itibariyle hepsini geride bırakmak zorundasın. zira altbeyin itibariyle veya aklen de yetişkinliğe ulaşmış olan kimseler, çocukluklarında yaşadıklarını dahi hikmet gözüyle görmeyi öğrenirler.

ilahi takdir asla hata yapmaz. her insana tam olması gerektiği gibi bir hayat çizgisi nasip eder. o çizginin amacı tektir; kişiyi hakka ve hakikate ulaştırmak…eğer sen yolunun hakkını verebilseydin, o hayat çizgisi seni doğrudan hakka iletecekti.

belki bu noktada, “kötü bir çocukluk geçirmenin ne gibi bir faydası olabilir ki?” diye soracaksınız…

hakikat yolunun zirve isimlerinden biri olan imam-ı rabbani hazretleri, “eğer belalar ve şerler olmasaydı, hakikat ehli indinde dünyanın beş kuruşluk değeri olmazdı” der.

şuurun ilerleyebilmesi için antitezlerle, zıtlarla, şerlerle, kötülüklerle, günahlarla, şeytanla yüzleşmesi şarttır. işte dünya denilen ortam, bize bu imkanları sağladığı için çok değerlidir. mesela cennette antitezler yoktur. dolayısıyla hiç sıkıntı ve keder de yoktur; ama orada bilincin ilerlemesinden bahsetmek de mümkün değildir. demir cevherinin kılıca dönüşebilmesi için, cehennem ateşlerinden geçmesi ve nice çekiç darbeleri altında cürufundan ayrılması gerekmektedir.

işte bu nedenle insan kaderini sevmelidir ve demelidir ki, “demek ki ben ancak bu deneyimlerden geçtikten sonra gerekli olgunluğa ulaşabilecek ve yeterli bilince erebilecekmişim. böylece insanın yaratılmasından gaye olan hakka vasıl olabilecekmişim. başka bir hayat çizgisi benim işimi görmezmiş. o halde acısıyla tatlısıyla ve tüm içeriğiyle bu hayat çizgimi kucaklıyorum. zira ancak bu çizgi(eğer hakkını verebilirsem) beni o büyük gayeye ulaştırabilirmiş. kişiyi hakka ulaştıran yol ne mübarektir; ne kutludur”.

evet dostlar!

eğer bu şekilde düşünmeyi ve en önemlisi de içselleştirmeyi başarabilirsek, tüm çocukluk travmalarımızdan ve tüm psikolojik rahatsızlıklarımızdan kurtuluruz. bütün kötü deneyimlerimiz bir anda lütuf ve ihsana dönüşüverir. “meğerse onların hepsi aslında hakkımda sırf hayırmış. ben kısıtlı bakış açım nedeniyle onları şer olarak görüyor ve gereksiz yere dertleniyormuşum” deriz.

isnetus 06.06.2023 11:30 ~ 12:07

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu