Kuran, Kainat ve İnsanMelek

Zelzele

Tektonik plakalar milyonlarca yıldır hareket halindedir.

birbiri ile çarpışıyorlar, sıkışıyorlar ve sonra kırılıp hareketlerine devam ediyorlar. tüm bunların allah ile din ile ne ilgisi var?

materyalist kafa yapısı olayı böyle görür ve değerlendirir. zira aklı evrenin devasalığı karşısında dağılmıştır; bütüncül düşünememektedir.

bir kartonun üzerine demir tozları serpelim ve altına da bir güçlü bir mıknatıs yerleştirelim. kartonun üzerindeki demir tozları derhal mıknatısın kuvvet alan çizgileri doğrultusunda hizaya girecek ve bir desen oluşturacaktır.

işte tüm evrende gördüğümüz düzenin ardında böyle bir güç alanı mevcuttur ve maddi unsurlar sadece ardındaki o güç alanına boyun eğmektedir. tüm evreni kaplayan tek ve yekpare bir güç alanı olduğu gibi, aynı zamanda o güç alanının altkümeleri halinde ve hiyerarşik olarak alt alta dizilmiş daha dar alanları(mesela galaksiler, güneş sistemi, dünya…) kontrol eden, daha düşük titreşim frekansına sahip, ama ana güç alanının içinde ve onun astı olarak iş gören güç alanları da vardır. işte bunlar meleklerdir(aynı kökten gelen mâlik, mülk, melik, memluk…).

evrenin ana güç alanı için milyarlarca yıllık zaman, devasa uzay-zaman ölçüleri birer hiç hükmündedir. ilk aşamada insan aklı bu büyüklükler karşısında dağılır ve olayların bağlantısız ve rastgele oluştuğunu zanneder. ancak işler öyle yürümemektedir.

insan belki evren karşısında cüssece küçüktür. ancak bilinç olarak çok gelişkin olduğu için niyet, fiil ve davranışları ile evrenin maddi yapısını düzenleyen güç alanlarına olumlu veya olumsuz yönde büyük etki kapasitesine sahiptir. her etkisinin de mutlaka bir tepkisi olacaktır elbette(etkiler çok çeşitli olabilir. bu mesele çok karmaşık olduğu için hiç girmiyorum).

evren üzerinde yıkıcı etki oluşturan kişisel veya toplumsal bilinçler, evrenin güç alanlarının tepkisini çekerler. yapıcı etki oluşturanlar ise sevgilisi olurlar. hatta iyi bir insanın ölümünün ardından evren adeta boynunu büker ve gözyaşı döker(suyu kesilmiş bir çiçeğin boynunu bükmesi gibi. zira artık sudan, yani olumlu enerjiden mahrum kalmıştır).

tüm bu mekanizma zamanı ve mekanı aşacak şekilde işler. zira belirtildiği üzere milyarlarca yıllık zaman aralıkları evrenin ana güç alanları için hükümsüzdür.

neticede şahıslar veya toplumlar ürettikleri en küçük olumlu veya olumsuz enerjilerin dahi karşılığını alırlar; kaçınmaları mümkün değildir. mesela bir şahsın dün ürettiği bir miktar karanlık enerjinin karşılığı olmak üzere bugün başına gelen sıkıntının olaylar silsilesi halinde tetiklenmesi belki de yıllarca önce başlamıştır. toplumlar için dahi aynısı, ama daha büyük ölçeklerde(binlerce, milyonlarca yıl gibi) olmak üzere, geçerlidir. evrende en küçük ölçekten en büyük ölçeğe kadar bu kadar muazzam bir koordinasyon vardır.

tüm bu anlatılanları üstbeynin idrak etmesi imkansızdır. zira üstbeyin analitik çalışır; gördüklerini parçalarına, cüzlerine ayırarak işlem yapar. altbeyni yeterince gelişmiş olanlar ise bunları hissiyat mertebesinde içten içe duyumsarlar; çünkü altbeyin direkt bütünü kavrar; onun parçalar ile işi yoktur.

isnetus 10.02.2023 10:10

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu