DiyalektikGölge vs. AsılHakikatNefs, Benlik-Ego

Kutlama Fetişizmi

Dikkat ederseniz dünya genelinde hep bir şeyleri kutlama, bir şeyleri anma, bilmem ne günü düzenleme gibi şedit ve önüne geçilemez bir eğilim vardır.

nerden geliyor dersiniz bu eğilim?

bakın hacı bayram-ı veli hazretlerinin hakka vuslatı sonrasında dilinden neler dökülmüş:

bayram’ım imdi bayram’ım imdi
bayram edersin yar ile şimdi
hamd-ü senalar hamd-ü senalar
yar ile bayram kıldı bu gönlüm

demek ki neymiş?

bayram adlı coşku ve kutlama olgusu, hakka vuslat sonrasında kişide doğal olarak ortaya çıkıyormuş.

bu noktada kimileri belki “iyi ama islam’da da senin dediğinden farklı olarak ramazan ve kurban bayramları gibi kutlamalar var. ona ne diyeceksin?” şeklinde itiraz edebilir. esasen onların dahi aslı yine o büyük vuslat bayramı hakikatine dayanmaktadır.

mesela ramazan ayında fasılasız oruç tutulduğunda 21. günde artık nefs temizlenmiş olmaktadır. zaten oruç nefsi temizlemek için tutulur. 21. günden itibaren her an kişi kadir gecesini yani vuslat gecesini yaşayabilir. bu nedenle peygamber efendimiz kadir gecesi için ramazan’ın son on gününü, özellikle de tek geceleri işaret etmiştir.

ancak kadir gecesine ait bu hikmetin içeriği zaman içinde boşaltılmış ve yine şekli bir kutlamaya dönüştürülmüştür.

kurban bayramını ise zaten söylemeye gerek yoktur. onun aslı da egonun hak için kurban edilmesinden ibarettir. kısacası hem ramazan hem de kurban bayramları açık ve net bir şekilde bayramın hakikatine temas etmektedirler.

eşya boşluk kabul etmez. eğer siz gerçek dinden yüz çevirirseniz, ister istemez zıt kutupta teşekkül etmiş sahte dinlere tenezzül edersiniz. materyalist olduğunuzu iddia ettiğiniz halde, gider bir takım idollerin manevi(!) huzurunda tuhaf davranışlar sergilersiniz.

sahte dinler zıt kutupta teşekkül etmiş olsalar da, aslının kötü birer karbon kopyaları olmaktan öteye gidemezler. zaten o yüzden bir komünist devrim şehidi olmaya, bir faşist de ırkı için can vermeye çok şevkli olur.

bu noktada çoktan anlamışsınızdır sanırım. yeryüzünde öyle veya böyle ortaya koyulmuş tüm bayramların, kutlamaların, karnavalların, düzenlenen bilmem ne günlerinin tamamının aslı o büyük ve muazzam hakikattir. yani hakka vasıl olmanın bayramıdır. asıl yerli yerinde durmaktadır; çer çöp neviinden taklitleri ise her yerdedir.

belki değişik dengeleri gözetmek açısından sahte kutlamalara iştirak etmeye ruhsat verilebilir; ancak unutmayınız: hakikat ehli daima ruhsatla değil azimet ile amel etmek yolunu tutmuşlardır. işte ben de bu yazıyı zaten bu sebeple yazdım. ruhsatlara uyma yolunu tuta tuta, hakikatin hepten gaiplere karışıp gitmesine gönlüm razı gelmedi.

isnetus 29.10.2023 12:07 ~ 17:05

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu