Cennet ve CehennemDünya ve Ahiret AlemiPeygamberler

Lgbtlilerin Cehennemde Makatlarına Ateş Üflenecek

Varoluşta başlıca iki ana boyut vardır. bunlar nar ve nur boyutlarıdır.

nar boyutu enerji yani ateş yapılı iken, nur boyutu tamamen farklı ve soğuk yapıdadır. isterseniz siz bu boyutları enerji ve takyon(varlığı teorik olarak öngörülüyor) olarak da düşünebilirsiniz. nar boyutunun doğal sakinleri enerji bedenli varlıklardır. nur boyutunun sakinleri ise nur bedenli varlıklardır.

peygamberler doğuştan gelen bir yetenekle nur boyutuna geçebilmeyi başarmış ve evrensel gerçekleri fark etmiş kimselerdir. bu zatlar olgun ve çokça şefkatli oldukları için diğer insanları uyarmayı kendilerine vazife edinmişlerdir.

peygamberler basitçe insanları nur boyutuna, hz. isa’nın deyimi ile göklerin krallığına davet ederler. o boyutun tüm sırlarını çözmüşlerdir. insanlara yapması veya kaçınması gerekenleri söylerken aslında şunu demek isterler: “ey insanlar şu şu fiillerden kaçının; çünkü bunlar sizi nur boyutuna yükselmekten alıkoyar. şu şu fillere ise devam edin; çünkü bunlar sizi nur boyutuna çekerler”.

çok kısaca peygamberlerin yaptıkları iş bundan ibarettir.

nur boyutunun anahtarı bizatihi peygamberlerin kendileridir. zira nur onların varlığından çevreye yayılır. kim ki o zatlara gönlünü bağlar ve tâbî olursa, aynı nurani açılım ve nur boyutuna yükseliş onlarda da gerçekleşir.

mesela yemek yiyoruz…eğer peygamber efendimize uyup yemeğe besmele ile başlarsak, yediğimiz nurdur. besmele çekmeden yenilen yemek ise ancak ateştir. yani o yemek nur boyutu bilincine göre yenilmediği için nur üretmez, nar(enerji) üretir ve bizim enerji boyutunda mahsur kalmamıza sebep olur. peygamber efedimize uyarak yapılan her şey nurdur. ona uymadan veya ona aykırı olarak yapılan her ise saf ateştir. tüm beşeri faaliyetler bu çerçevede değerlendirilmeldir.

sabah evden çıktın işe gidiyorsun…ne için?

çoğu kişi, “ekmek parası, çoluk çocuğun rızkı vs.” diyecektir. işte bunların kazandığı yalnızca ateştir. kendi de çoluk çocuğu da ancak ateş yemiş olur. oysa peygamber efendimizi hatırlayıp onun gibi,

“allahım! bana helal rızıklarından nasip ederek haramlarından koru! lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme” (tirmizî, deavât, 110)

demiş olsaydı, bir anda tüm çalışması nura dönüşecekti.

son söz: insanın dünyada iken kendi elleri ile inşa ettiği bilinç bedeni, ahirette onun fizik bedeni olacaktır. o bedeni ne ile inşa ettiğine dikkat et. peygamber efendimize uyarak nur ile mi, yoksa ona muhalefet ederek nar ile mi inşa ediyorsun?

isnetus 31.07.2023 10:35

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu