Uzun yıllar önce boğaz kıyılarında üç arkadaş sohbet ederek dolaşıyorduk. çok sıkıntılar çekmiş olan ve zor güç hacettepe diş hekimliğini bitirebilen arkadaş ” eğer paran yoksa bu dünyada köpeksin” minvalinde bir laf etti.
o söz bana gîran geldi ama bir şey diyemedim, öyle bakakaldım. ama onun sözü aklıma yer etti ve arka planda yıllarca beynimde döndü durdu. aklen izahını yapamıyordum ama kalbim “bu işte bir yanlışlık var” diyordu.
evet yıllar sonra meseleyi çözdüm ve kendimce cevabını buldum.
şiddetle itiraz ediyorum… bir insan parası olmadığı için “köpek” olmaz; ama “köpek” olmaya müstahak olduğu için o vaziyetlere düşürülmüş olabilir. parası, pulu her şeyi olduğu halde köpek olan insanlar da mebzul miktarda mevcutturlar bu alemde.
ben izzeti parada değil, mülkün sahibine kullukta görüyorum. insanı zillete düşüren de, izzet veren de o’dur benim kanaatimce.
o seni zillete düşürmeyi dilediğinde, elbet gerekli sebepler silsilesi zuhur edecek, yolu döşenecektir.
o seni aziz kılmak istediğinde ise karşı duracak güç yoktur.
ya gaffar, ya aziz, ya gâni, ya cevad, ya kerim…
not: “benim param var, istediğim her şeyim var, Allah’a ihtiyacım yok diyen arkadaş! sen olabilecek en kötü ticareti yapmışsın ve mekr i ilahiye uğramışsın. nimetler, seni nimeti verenden perdelemiş.