Saça Zeytinyağı Sürmek
Sünnet diye her banyodan sonra saçına zeytinyağı süren bir grup öğrencinin bitlendiğini duymuş ve çok gülmüştüm.
öğrenciliğimin bir döneminde, kaldığım yurtta, kirpi saçlı bir oda arkadaşım vardı. bu arkadaşın pek öyle dinle falan alakası yoktu; ama saçlarına zeytinyağı sürüyordu. dolabında her daim yarım litrelik bir zeytinyağı tenekesi bulunurdu. kirpi gibi olan saçlarını zeytinyağı ile hizaya sokma yolunu kendince keşfetmişti.
merak ettim, zeytinyağını nasıl kullandığını sordum ve de gözlemledim. avucuna bir kaç damla yağ damlatıp, diğer elinin parmaları ile dokundurup başına sürüyor ve sonra iyice saç derisine yediriyordu. evet hepi topu 3-4 damla ile yağlama işlemini yapıyordu. evet bende o zaman dank etti. arkadaş banyodan sonra tabii yağını kaybeden saç derisi ve saçın yağını geri koymakla yetiniyordu sadece. sorun çıkartacak şekilde vıcık vıcık yapmıyordu başını.
evet bu mesele dahi bize önemli bir sırrı açıyor. teorik bilgi ile pratik bilgi başkadır. zira teori uygulamaya sokulurken karşımıza çok değişik engeller, maniler çıkabilir; hatta çıkması kesindir. pratiğe aktarmak başlıbaşına ayrı bir ilimdir.
o yüzden yapmış ve sonuç almış kimselere kulak verilmelidir. laf ebeleri de ciddiye alınmamalıdır. kuru kuru iddialarda bulunanlara sorunuz:
“sen bu dediklerini yaptın ve sonuç aldın mı?”
aslında sormayın; çünkü bunlar değerlendirme yapmaktan bile aciz zavallılardır. lisan-ı halleri size bangır bangır bağırır zaten ne idüklerini.