Allah'ı Bilmek (Marifetullah)Diyalektik

Dünya

evren iç içe açılan yedi boyutlu bir yapıya sahiptir.

dünya ve madde ise bu yapıdaki zemin katı oluşturan şu gördüğümüz uzay boşluğundadır. içinde bulunduğumuz kat en düşük titreşim frekansında olduğu için oldukça karanlıktır ve antitezlerin yurdudur.

antitezler, hakiki birer varlık ve aynı zamanda birer nur olan iyi, güzel ve doğrunun karşıtlarıdır. bu karşıtlar gerçek değil sanal varlıklardır; çünkü vücutları yoktur.

örnek: biz karanlığı günlük hayatta gerçek bir varlık olarak değerlendiririz. oysa karanlık sadece ışığın olmaması halidir. karanlık hakiki bir varlık değildir. tıpkı bunun gibi diğer tüm antitezler dahi sanal varlıklardır: zulüm adaletin olmaması, yalan doğrunun yokluğu, küfür imanın yokluğu, ahmaklık aklın yokluğu veya azlığı, fuhuş iffetin yokluğu, şer hayrın yokluğu, hastalık sıhhatin yokluğu, bela ve musibet afiyetin yokluğu vs…

bu noktada karşımıza en büyük karanlık çıkar: insandaki benlik…biz kendimizi hakiki, bağımsız, kendi gücü olan bir varlık olarak zannederiz. bu zanna içinde bulunduğumuz düşük titreşimli boyutun etkisi ile kapılırız. zira bilincimiz dahi bu düşük titreşim frekansına inmiş durumdadır ve daralmış bir algı skalasına göre hüküm vermeye başlamıştır.

insan benliğinden daha karanlık bir varlığı evrenin hiçbir yerinde bulmanız mümkün değildir. işte o benlik yüzünden insan çok cahil ve çok zalimdir. zira insan benlik sahibi iken kendi karanlığı ile allah’tan perdelenmiş durumdadır. hatta tüm evren ve içindekiler apaçık bir şekilde allah’ı zikredip her şeyleri ile o’na delalet ederken bunu bile göremez olmuştur… kör, sağır, dilsiz olmuştur…

eğer zikir, fikir ve ibadet ile bilincinin titreşim frekansını yükseltip o benliğin karanlığından kurtulabilirse, o zaman ne kendinin ne de evrenin bağımsız birer varlık olmadığını, kendi vücudu da dahil hepsinin allah’ın mülkü olduğunu, belli bir kader planına göre o’nun tarafından sonsuz bir hikmetle çekip çevrildiğini müşahade edecektir.

insanın bu dünya denilen karanlık diyara sürgün edilmesinin sebebi işte bu noktada ortaya çıkmaktadır. antitezlerin varlığı nedeniyle diyalektiğin işlediği, dolayısıyla bilincin ilerlemesinin mümkün dolduğu yegane ortam dünyadır. insan bilincinin dümya ile ilişik kestikten sonra bir adım dahi yükselmesi mümkün değildir. bu yüzden dünya ganimet elde etme yeridir ve oldukça zorlu bir okuldur. bu okulda gördüğümüz bela, musibet, şerler dahil her antitez sadece asıl gayeye hizmet etmek için vardır; insan bilincini yükseklere taşımak…kendini, evreni ve allah’ı bilir hale getirmek…

tüm bu hikmetleri göz önüne almadan dünyevi bilinçle değerlendirme yaparsak, işin içinden çıkamayız. ne kaderi, ne belaları, ne de ilahi hikmetleri anlayabiliriz. memeli hayvan seviyesinde kalır, vakti gelince de elleri bomboş bir halde dünyadan göçüp gideriz. ölenlerin en büyük pişmanlığı ellerinde fırsat varken dünya ortamını değerlendirememiş olmalarıdır. zira artık bilinçlerini yükseltme şansları kalmamıştır.

düşük bilinç demek düşük evren katlarında kalmak ve zorluklarla dolu ebedi bir yaşantı demektir. en kötüsü de allah’tan perdeli olmalarıdır. yüksek bilince ulaşanlar ise yüksek ve latif evren katlarına çıkıp ultra lüks bir hayatı sonsuza kadar deneyimlerler. dünyada iken kazandıkları yüksek bilişsel yetenekler ile bilinç evreninde imparatorlar gibi ebedi bir hayat sürerler. hatta allah’ı görürler ve o’nunla konuşurlar.

cennet içindeki cennet allah’ı görmektir.

allah’ın cömertliğine bakar mısınız? bir hiçken insanı var etmiş, ona kendi huzuruna çıkma şerefini bahşetmiş ve tüm hazinesini ona açıp, kendi güçleri ile donatmıştır.

sonsuz bir cömertliktir bu.

sonsuz cömertliğin ve sonsuz ihsanların için sana secde ederiz ya rab!

(bkz: belanın hikmeti/#128313573)

isnetus 17.02.2023 09:22 ~ 10:36

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu