SiyasetSanayileşme Süreci ve AltyapıTarihToplumsal Düzen

Türk Solunun Halka İnememesinin Sebepleri

Tüm tarım toplumlarında zorunlu olarak iki ana sınıf teşekkül eder: askeri, iktisadi, siyasi gücü elinde tutan asil azınlık sınıf ve onların güdümünde bulunan yarı köle konumundaki geniş köylü kitleler…

evet osmanlı da dahil olmak üzere, ortaçağ tarım toplumlarının tamamı bu şekilde organize olmuşlardı. peki yeni kurulmuş türkiye cumhuriyeti farklı mı idi?

bir takım kendini sosyalist ilan eden, tefekkür yoksunu kimseler, cumhuriyetin kurucu kadrolarını “burjuva devrimcileri” olarak nitelemiştir.

burjuva devrimi nedir?

toplumda sanayi ve ticaret ile iştigal eden kesim yani burjuvazi ağırlık kazanacak ve nihayet siyasi gücü eline alacak seviyeye gelecek…işte burjuva devrimi budur…batı avrupa’da gerçekleşen de budur. ancak genç türkiye cumhuriyetinde işler bambaşkadır. bırakın iktidarı ele alacak çapta burjuvazinin, yani sanayi ve ticaret ile zenginleşmiş zümrenin bulunmasını, ortada doğru düzgün sanayi ve ticaret ehli dahi yoktur. dolayısıyla burjuva devriminden bahsetmek abesle iştigaldir. o tarihlerde anadolu öküzlerle ve kara sabanlarla sürülen ilkel, fakir ve geri kalmış bir tarım ekonomisine sahiptir.

peki iktidarı ele alanlar kimlerdi o zaman?

elbette iktidarı her daim elinde bulunduranlar, yani klasik osmanlı tarım eliti mensuplarıydı…daha doğrusu o elitin fraksiyonlarından bir diğeri idi…

bu tarım eliti eskiden dini bir ideolojiye ve kimliğe sahipken, 19. yüzyıldan itibaren batı avrupa kültürüne geçiş yapmıştı veya geçiş yapmak zorunda kalmıştı.

bu tarım elitinin medeniyet namı altında batı avrupa burjuva düşüncesi ve kültürünü yüzeysel olarak benimsemiş olması, onları burjuva yapmıyordu. kısacası olay şu idi: cumhuriyetin kurucu kadrosu, yüzeysel olarak batı avrupa kültürünü benimsemiş, ancak özde tipik bir tarım toplumu eliti idi.

işte bu elit daha sonra sol tandanslı fikirlere meyletmiş ve devletçilik ilkesini ortaya atmıştır. devletçilik ilkesinin amacı da ülkede burjuvazinin gelişimini engellemektir. zira ülkede devletten bağımsız sanayi ve ticaret erbabının çoğalması, nihayetinde onların tarım elitini devirmesine ve iktidarı ele geçirmesine yol açacaktır; çünkü yeterli güce ulaşan burjuvazi iktidarı mutlaka ele geçirir. bundan kaçmanın yolu yoktur.

hani bir söz vardır: “her alçağın son sığınağı vatanseverliktir” diye…hain kimselerin kendilerini vatanseverlik kisvesinde gizlemeye çalıştığını anlatır.

biz de o sözden ilhamla şöyle diyebiliriz: “her gerici tarım elitinin son sığınağı solculuktur”…bu noktada sorumuzun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkmaktadır: tarım eliti toplumun geri kalanı ile zorunlu olarak karşıt konumdadır. sınıfsal olarak arada çatışma mevcuttur. elit halka inemez; bilakis onları küçümser ve aşağılar. konumu ve varlığı bunu gerektirir.

diğer yandan solcu zırvalarının kol gezdiği her coğrafya geri kalmıştır. zira bu solculuk zırvalarıyla burjuvazinin ve serbest piyasa ekonomisinin önü kesilmiş ve gelişimi engellenmiştir.

solculuk ve sosyalizm insanlara yalnızca kan, göz yaşı ve sefalet getirmiştir. zerre kadar aklı olanın, kafasını ve kalbini bu tür zırvalardan arındırması gerekir.

isnetus 25.03.2024 15:26 ~ 16:04

İsnet.us

Bir ekşi sözlük yazarı olan “isnetus”, ağırlıklı olarak tasavvuf, tarih, siyaset bilimi alanlarına ilgi duyar. Ekşi sözlük ve bu blog haricinde başka bir yerde yazmamaktadır; instagram, twitter ve facebook hesabı da yoktur. Ona, isnetus@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bununla birlikte Ekşi'de paylaştığı bazı yazılarını https://isnetus.wordpress.com/ adlı sitesinde paylaşarak takipçilerinin yorum ve ilgili konu hakkındaki değerlendirmelerini paylaşabildiği ve farklı açılardaki tefekkürlerini sunup fikir alışverişinde bulunabildikleri bir blogu da mevcuttur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu